Telekom ve mobilite ile ilgili konferansları ilgiyle takip etmeye çalışıyorum. Her ne kadar bazen anlatılanlar yada sunumlar,  “Introduction to mobility-101” sınıfı gibi olsa da, arkadaşları görmek, kahve içip kaliteli sohbetler yapmak faydalı ve çok keyifli olur.



Bu konferanslardan biride geçen hafta Ceylan Intercontinental'de, iki günlük bir organizasyonla gerçekleştirildi. Gerçi bu konferansın diğerlerinden bir farkı var. TIME bu yıl 3. yılını doldurdu ve sektörün geleneksel toplantısı haline gelmeye başladı.







Genel olarak eleştirmek gerekirse, paralel oturumların düzenlenmesi haricinde her şey gayet düzenli ve şıktı. Katılım oldukça yüksekti. Konuşmacılarda gayet sıkı kişilerdi.



A. Ferhat Boratav

CNN Türk, Genel Yayın Yönetmeni

          

Ahmet Asena

MÜYAP, Genel Sekreteri           



Ali Akurgal

(Moderatör) Platform-a, Kurucu Ortak      



Alphan Manas

Brightwell Holdings BV, Başkanı           



Altuğ Acar

Turkcell, İş Geliştirme Bölüm Yöneticisi           



Av. Erdem Türkekul

(Moderatör) Türkekul Hukuk Bürosu     

      

Av. Vedat Gürer

Hukukçu           



Berk Üder

aMVG A Mobile Ventures Group, İş Geliştirme ve Teknoloji Direktörü       



Bülent Forta

MÜYAP, Yönetim Kurulu Başkanı           



Cedric G. Pauly

Lucent Technologies, Ürün Yönetimi ve Strateji, Genişbant, Video ve Çokluortam

Çözümleri Başkanı     



Cem Erkun

Doğan Telekom, Genel Müdürü      



Cem Özkaynak

Oynasana.com, İcra Kurulu Başkanı           



Cemal Kandemir

Vodafone Telekomünikasyon A.Ş., Regülasyon Müdürü           



Cemil Türün

Yoğurt Bilgisayar Teknolojileri, Genel Müdürü      



Cengiz Anık

Avea, Regülasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı           



Cenk Kırbaş

Ericsson Türkiye, Pazarlama Müdürü     

      

Cihangir Altan

Telemedya Grubu, Yönetim Kurulu Başkanı      



David G. Jansson

Sc.D., Danışman, MIT İnovasyon Merkezi Kurucusu ve Eski Direktörü           



Dr. M. Murat Candan

Telekomünikasyon Kurumu, Telekomünikasyon Uzmanı      



Dr. Mehmet Altuner

Telekomünikasyon Kurumu, SAS Daire Başkanı     



Dr. Mustafa Aykut

Turkcell, Kıdemli Danışman           



Dr. Suzan Üsküdarlı

Boğaziçi Üniversitesi, Öğretim Görevlisi           



Emre Günerman

Avea, Pazarlama Direktörü      



Erkan Akdemir

Cisco Türkiye, Genel Müdürü      



Gökhan Tiryaki

İmaj TV, Film ve Video Yapımcılık, Görüntü Yönetmeni      



Gürhan Keskin

Telenity, Ürün ve Mühendislik Müdürü      



Hakan Tümer

Doğan TV, Radyo, Teknik Grup Başkanı      



Harun Tiftikçi

Koç.net, Genel Müdür Yardımcısı      



Hasan Çolakoğlu

Nintendo Türkiye, Genel Müdürü           



Kürşat Kimyacıoğlu

Philips Research, Strateji ve İş Geliştirme Direktörü      



M. Sait Gözüm

Deloitte Türkiye, Stratejik Planlama, İş Geliştirme ve Pazarlama Ortağı      



M. İlker Koçak

Avea, Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı      



Murat Hacısalihzade

Cisco, Merkezi ve Doğu Avrupa Pazarları Satış Müdürü      



Murat Kalaora

MagiClick Digital Solutions, Kurucu Ortak & Genel Müdür      



Murat Öney

Ericsson Türkiye, Pazarlama Programları Yöneticisi      



Mustafa Canlı

Türksat A.Ş., Süreç Yönetim Müdürü, Proje Yöneticisi      



Müminhan Bilgin

Telekomünikasyon Kurumu, Lisans ve Sözleşmeler Daire Başkanı      



Nida Karabol Akdeniz

SESAM, Yönetim Kurulu Üyesi ve Umut Sanat Filmcilik, Başkan Yardımcısı     



Orhan Göksal

Doğan Online, İcra Kurulu Başkanı     



Prof. Dr. M. Ufuk Çağlayan

Boğaziçi Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği,Öğretim Üyesi     



Prof. Dr. Çetin Kaya Koç

İstanbul Ticaret Üniversitesi, Bilgi Güvenliği Araştırma Merkezi Başkanı      



Roger Fawcett

Hewlett-Packard, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi, İletişim, Medya ve Eğlence

Çözümleri Başkan Yardımcısı      



Sefer Özhan

Navtürk, Yönetim Kurulu Başkanı      



Selahaddin Karataş

Aradiom, İş Geliştirme Müdürü      



Selim Balcısoy

Sabancı Üniversitesi, Öğretim Üyesi      



Selim Sarper

Argela Teknoloji, İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı      



Selçuk Karaata

Sabancı Üniversitesi, Ulusal İnovasyon Girişimi Proje Koordinatörü ve Direktör

Yardımcısı



Serdar Sanön

Ericsson Turkiye, Temel ve Erişim Ağlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı      



Tanju Argun

Danışman      



Tuğrul Cora

Millenicom Türkiye, Genel Müdürü      



Ufuk Girgiç

Boyut Yayın Grubu, Pazarlama İletişimi Yönetim Danışmanı     



Volkan Öztürk

Brightwell, İş Geliştirme Müdürü     



Yasemin Yücel

Avea, VAS Departman Müdürü      



Yurtsan Atakan

(Moderatör) Hürriyet e.yaşam Yayın Yönetmeni ve Onpunto.com Yayın Direktörü       



Zafer Babür

Eczacıbaşı Bilişim, İş Geliştirme Müdürü      



Ömer Gazimihal

Cisco Türkiye, Teknoloji Çözüm Uzmanı      



Özgür Tohumcu

Ericsson Türkiye, Servis Ağlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı      



Özkan Erener

Veripark, Genel Müdürü     



Ümit Helva

HP Türkiye, Danışmanlık ve Entegrasyon Grubu Telekom Danışmanı     




Paralel oturum derken bahsettiğim sorun ise çok büyük bir konu değil aslında. Paralel olarak düzenlenen oturumlarda ki konular, içerik olarak benzer planlanıyor. Dolayısıyla birine girerken bir diğerini kaçırmış oluyorsunuz.



Halbuki bunları benzer konulardan oluşturmak yerine; teknik, pazarlama.. vs gibi uzmanlık alanlarına göre düzenleseler sanki daha verimli olurmuş gibime geliyor. Örneğin  “mobil oyun” oturumunun pareline, “bloglar” yerine “mobile güvenlik sırları” konulmuş olsa sanki daha ferah bir hareket alanı yaratılırmış olur.



Gelelim forumda konuşulanlara;



Genel olarak yeni medya düzeninden, son kullanıcının öneminden, içeriğin artık mass yerine, long tail tasarlanmasından bahsedildi. Tabi 3G’de bu konuşmaların hep ortak noktalarından biri olarak uzun uzun tartışıldı.



Bu yazıda diğer konferanslarda yaptığım gibi, sunumların içeriklerinden teker taker bahsetmeyeceğim. Saolsun Interpro ekibi, tüm katılımcılara sunumların birer kopyasını bir CD içinde verdi. Böylece kimse harıl harıl not almak zorunda kalmadı. Fakat ben gene de “ne olur ne olmaz, ben su slaytların birer kopyasını alayim” derken, feci pişti olmuşum haberim yok 





Bu sunumların bazılarını buradan indirebilmeniz için yazının sonuna ekledim. Diğer sunumları da almak isteyen olursa, mail atmanız yeterli. Fakat CD’de birkaç eksik sunum var. (Sanırım konuşmacılardan kaynaklanan bir sorun) Umarım onları istemezsiniz…



Gelelim benim en beğendim sunumlara… Ben genelde “gelecekte ne olacak” sorusuna yanıt bulmaya çalıştığım için bu konuyla ilgili sunumlar benim kalbimi yeteri kadar çalabiliyor. O yüzden Alphan Manas’ın sunumunu ayrı bir yere koyuyorum.



Gene Alphan Manas’ın sunumu kadar değerli, yakın gelecekte olacak olanların biraz daha felsefesine inen ve dinlerken aklınıza yeni fikirler getirecek bir sunumu da Avea’dan Emre Günarman yaptı. Her halde konferansın üzerinde en çok çalışılmış, detaylara en çok önem verilmiş sunumu buydu. Konu “demokratikleşen içerik”. Ne yalan söyleyeyim, son kullanıcının oluşturduğu ve/veya talep ettiği içerikler bütününe demokratik içerik kadar cuk oturan bir isim yok.



Demokrasi yani Demos (halk) + kratos (egemenlik)… TBMM’nin kürsüsünde o kocaman harflerle yazan cümle ne kadar doğruymuş değil mi? “ Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” İçerikte öyle 



Bir diğer sunumu’da Brightwell, İş Geliştirme Müdürü, Volkan Öztürk yaptı. Genel olarak eğlence, içerik ve mobil’in iç içe girişinden bahsetti. Sunum çok zengin ve güzel tasarlanmıştı.



Benim konferansta en çok ilgi ile beklediğim an ise, Turkcell, Avea, Telekomünikasyon Kurumu ve Ericsson’un birlikte katıldığı “3. kuşak yavaş ama geliyor” adlı oturumdu.





Her ne kadar beden dili ve satır arası okuma uzmanı değilsem de, bir izleyici olarak gerek tavırlardan, lafa girişlerden gerekse tarzlardan aldığım bazı mesajlar var. Hatta ötesi ;)



Bildiğiniz gibi, Turkcell bu aralar medya’da  sık sık 3G’nin önemini vurgulayan hatta 3G’yi heyecanla beklediklerinin altını çizen söylemlerde bulunuyor.



Bunun karşılığında medyada ne zaman bit Turkcell-3G haberi görsek, ertesi gün bir diğer rakip operatörden 3G için henüz çok erken olduğunun, ülkenin buna hazır olmadığının mesajları verilir. Hatta Turkcell’in 3G bu kadar çok istemesinin altında, son kullanıcıya yönelik Hi-End servisler değil, şişen network’un doğurduğu yeni spektrum, bant-aralığı ihtiyacı olduğu söylenir.



Böylesine bir söylemler savaşı yaşanırken, tüm oyuncuların temsilcilerinin olduğu bir oturumda tam bir model oyun gibi oldu.





Uzun uzun konuşuldu. Bir fikir birliği olmadı. Oturumun sonunda ortak bir mesaj da verilmedi ama (her ne kadar kurulan cümleler farklı olsa da) bana kalırsa, aslında şunu dediler



Turkcell: “Benim acilen 3G lisansına ihtiyacım var. Çabuk lisans görüşmelerine başlayın neyse parası alacam. Sonra mı? Sonrasında 3G gelecek, dertler bitecek.”



Avea: “Yok kalsın ben almayayım. Maden ben almıyorum, o zaman kimse almasın.  Zaten 3G çok da iyi bir şey değil. Değil mi Sayın TK?



TK:  Tabi Tabi, aferim Avea… Geçiniz efendim 3G’yi. Ben 3G lisansı falan vermem. Bakın ne güzel Wi-Max  var. Ondan verelim size.



Ericsson: Sevgili operatör kardeşler, lisanslar çıksın, bekleriz. Elimizde 3G için çok iyi altyapılar var. Bu arada  Turkcell’e katılmamak elde değil.  3G gelecek, dertler bitecek.



Bunlar yakaladığım satır araları. Sonrasında ben bir soru sordum ve sorduğum sorudan sonra hemen önümde oturan TK yetkilisinin bana dediği bir laf var ki, söylemeden geçemeyeceğim.



Sorduğum soru: Diyelim ki, artık elimizde ki mobil cihazlar hem GSM hemde Wireless destekliyor. Ve diyelim ki, sektörün tek sıkımlık kurşunu var. Bu koşullar altında siz ,operatör şapkanızı, yada TK şapkanızı bir kenara bırakıp, sadece bir sektör uzmanı olarak Wi-Max bağlantısını mı alırdınız, yoksa 3G-GSM altyapısını mı?



Önümde ki TK yetkilisi kulağıma fısıldadı:Soruyu yanlış sordunuz efendim. Şöyle sormalıydınız...

'Siz operatörler ne zaman GSM’den zarar etmeye başlayıp, Wi-Max'e karşı agresif tutumunuzdan vazgeçeceksiniz?'  ”



Her ne kadar resmi bir söylem olmasa da, bu ufak fısıltı, TK'nın 3G ve WiMax hakkında ne düşündüğünü biraz daha gözler önüne seriyor. (benim için... )



Önümüzde ki yıl, bundan da güzel bir TIME 07 geçirmek dileğiyle…



 



Not: Bu arada ben artık, mobil sektörün diğer sadece kendi konularına odaklanacağı bir konferansı ağzına kadar doldurabilecek bir büyüklüğe ulaştığını düşünüyorum. Evet TIME’ın belirli boşlukları doldurduğu kesin. Fakat aramızda bilmeyenler olabilir, o yüzden ben mobil nedir, sms nedir, MO, MT nedir gibi sunumlardan çok haz almıyorum.



 



Tamamen mobil’e odaklı bir konferansta katılımcıların bilgi seviyesi birbirine çok daha yakın olacak, böylece daha sağlıklı tartışma ortamları yaratılacaktır diye düşünüyorum. Umarım yakın zamanda bu tarz organizasyonları ülkemizde de düzenleriz.




Not2: Yazının başında da belirttiğim gibi, bu konferanslarda ki en güzel şey, çay molalarında yapılan muhabbetler... Ne yalan söyleyeyim. Benim için konferansın en değerli anları, Ferdi Şemsettin ve Serkan Polat ile sohbetlediğimiz anlardı.  İşini iyi bilen, uzman kişilerle yapılan muhabbetiin tadı bir başka oluyor. Teşekkür ederim.



















Konu ile ilgili basında yer alan haberler


 


Dünyada ve Türkiye’de üçüncü nesil (3G) hizmetlere geçiş konusunda tartışmalar hızını kesmeden devam ediyor. 3G’ye yönelik birbirinden farklı fikirler ortaya atılırken bu alanda özellikle telefon operatörleri ve üreticilerinin değişik bakış açıları, görüş ayrılıkları yaratıyor. Bilindiği gibi Türkiye’de de gerek operatörler gerekse de üreticilerin tartışma konusu olan 3G’nin gelişmesi ve yaygınlaşmasına yasal düzenlemeler izin vermiyor. Ülkemizde 3G’ye geçişin bir şekilde gerçekleşeceği ancak bunun yavaş bir süreç içinde olacağı görüşü ağırlık kazanıyor. 3G’ye yönelik gelişmeleri TIME etkinliğinde ayrıntılı şekilde ele alan uzmanlar da bu ortak görüşte birleşiyor. TIME’da ‘3’üncü kuşak yavaş ama geliyor’ başlıklı oturumda konuşan Telekomünikasyon Kurumu Lisans ve Sözleşmeler Daire Başkanı Müminhan Bilgin, Türkiye’de 3G ile ilgili çok şey söylendiğini ancak bu konuda biraz geriden gitmenin avantaj olarak kullanılabileceğini ifade etti. Son kullanıcı terminallerinin fiyatlarının uygunlaştığı ve kullanımının artacağı bir yola girildiğini aktaran Bilgin, 3G’yi yavaş adımlarla tamamlamak gerektiğine işaret etti. Bilgin, 3G’nin tüketici beklentilerine yanıt verecek ve birden bu teknolojinin içine oturmayacak şekilde yayılması ile nispeten olgunlaşmış, faydaları uzun vadede alınabilecek bir teknoloji olarak kullanılmasının söz konusu olacağını vurguladı.



Operatörlerde görüş ayrılıkları

Turkcell İş Geliştirme Bölüm Yöneticisi Altuğ Acar’a göre, 3G’nin Türkiye’de de hayata geçmesinin zamanı. Türkiye’de ADSL kullanımının hızla artmasının 3G açısından da umut verici olduğunu vurgulayan Acar, hız vaat eden ADSL’de kullanıcı sayısı nasıl arttı ise 3G’de de kullanıcıların sabitte yaşadığı tecrübeyi mobilde yaşamak istemeleri ile artışın söz konusu olabileceğini kaydetti. Operatörler kanadında 3G şebekesini kurmak için yapılacak yatırım ile 2G’nin şebeke yatırımı arasında uçurum olmadığına dikkat çeken Acar, “Şebekeler belirli bir olgunluğa ulaştı. Hazır terminaller, hazır içerikler, hazır servisler birleştiğinde 3G de hızla yayılabilecek” değerlendirmesinde bulundu. Avea Katma Değerli Servisler Departman Müdürü Yasemin Yücel de 3G’nin Türkiye’deki kullanımı için henüz erken olduğu görüşünü savundu. Yücel, Türkiye şartları düşünüldüğünde 3G’nin birçok açıdan sorgulanması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de yüzde 68 olan cep telefonu penetrasyonu göz önüne alındığında Türkiye’de kullanıcı sunulacak faydayı tam olarak algılayabilecek mi sorgulamasının yapılması gerektiğini belirten Yücel, Türkiye’de 3G desteği veren sadece 600 bin cihaz sayısının bulunduğuna da dikkat çekti. Yücel, “Fiyat, vergi yükü ve operatörlerin katma değerli servisleri sunabilmesi için harcayacağı yatırım da düşünüldüğünde uygun fiyatlarla sunulabilecek mi sorusu akla geliyor” diyerek mevcut maliyetler üzerinden 3G servislerinin sunulmasının verimli gözükmediğini belirtti. Ericsson Türkiye, Temel ve Erişim Ağlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sanön'e göre, 3G Avrupa'da var olan ve kayda değer oranda da kullanılan bir teknoloji, ancak yavaş ilerliyor. Sanön'ün bu konudaki değerlendirmesi ise 3G'nin yavaş ilerlemesinde Avrupa'da son kullanıcının teknolojiye olan gereksinimin yavaş yavaş olgunlaşmasının asıl sebebi oluşturduğu yönünde.



3G’de gelişme yavaş

Öte yandan, Avrupalı araştırma şirketi Credit Suisse’nin hazırladığı ‘Avrupa Telekom Pazarı’ raporu dünyada da 3G’ye yönelik gelişmelerin yavaş şekilde ilerlediğini ortaya koyuyor. Rapor, Vodafone’un 3G ile ilgilendiğini ancak yüksek maliyetlere girmek istemediğini gösterirken şirketin bu maliyetler yerine 900 MHz frekansının serbest bırakılmasına yönelik lobi yaptığı vurgulanıyor. Rapora göre, lobi sayesinde şirket frekanstan WCDMA şebekeleriyle faydalanmak istiyor. Böylelikle, binaların içine daha kolay nüfuz edebilmesi ve ayrıca daha büyük hücre alanlarına sahip olması nedeniyle 900 Mhz’deki 3G, hem 3G’nin bina içindeki göreceli olarak zayıf kapsama alanını iyileştirecek hem de nüfusun daha az yoğunluktaki alanlarında 3G kurulumunun maliyetini azaltacak. Bu bilgiler ışığında Türk telekom pazarına Telsim’i satın alarak giren Vodafone’un ülkemizde 3G konusuna yönelik nasıl bir yol izleyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.



Ayrıca, rapor kablosuz iletişimin büyümesine yönelik tahminlerini güçlendirecek göstergelerin altını çiziyor. Avrupa sabit hatlar pazarında ise hızlı düşüş gözleniyor. Rapora göre 2007’de de sabit hatlar pazarı düşmeye devam edecek. Bu bağlamda Türkiye’deki sabit hatlar pazarının Avrupa’ya benzer şekilde düşüş gösterip göstermediği sorusu akla geliyor. Yakınsama konusundaki gelişmelerin mercek altına alındığı TIME etkinliğinde iki yıl önce Türk Telekom ve Avea’nın yakınsama hizmeti vereceği duyurulmuştu. Ancak geçen sürede yakınsama hizmetine yönelik bir adım atılmazken bu alanda TT ve Avea’nın nasıl bir strateji izleyeceği de yine beklenen konulardan biri olma özelliğini taşıyor.

Birleşmeler gündemde



“2006 yılında birleşme teklifleri konusunda yavaş geçen bir döneme şahit olduk” ifadelerini kullanan rapora göre, Belgacom’un Vodafone’un Proximus’daki yüzde 25 hissesine karşılık duyurduğu 2 milyar avroluk teklifi, bilinen en büyük anlaşma olarak niteleniyor. Telenor da Sırbistan’ın iki numaralı kablosuz iletişim operatörü, Mobi63 için yapılan açık arttırmayı kazanmış durumda. Öte yandan kablolu iletişimde birleşme çalışmaları da hızını kesmiş değil. KPN, Tiscali Netherlands’ı ve Telecom Italia da AOL Almanya’yı satın alırken, kablolu iletişimdeki daha küçük çaplı anlaşmalar arasında C&W’nin perakende DSL faaliyetlerini (daha önceden Bulldog’un bir parçası) Pipex’in satın alması dikkatleri üzerine topladı. Birleşmeler ve satın almaların yarattığı finansal tablo 4.4 milyar avroyu bulmuş durumda.